Hamilelik sırasında annede olan ciddi D vitamini eksikliği, bozulmuş iskelet homeostazisi, konjenital raşitizm, baş pelvis uyumsuzluğu (zor doğum) ve yenidoğan kırıkları ile ilişkilendirilmiştir.
Hamile kadınların D vitamini eksikliği açısından taranması yönündeki öneriyi destekleyecek yeterli kanıt bulunmamaktadır.
D vitamini eksikliğine dikkat
D vitamini eksikliği açısından yüksek risk altında olduğu düşünülen hamile kadınlar için, annenin serum 25-hidroksivitamin D düzeyleri dikkate alınabilir. Hamilelik sırasında D vitamini eksikliğinin tedavisi için kullanılan daha yüksek doz rejimleri araştırılmamıştır.
Gebelik öncesinde ve gebelik sırasında D vitamini takviyesi ile ilgili daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç vardır. D vitamini, büyük ölçüde süt, meyve suyu, balık yağı ve besin takviyelerinin tüketilmesiyle elde edilen, yağda çözünen bir vitamindir. Ayrıca güneş ışığına maruz kalmayla ciltte endojen olarak üretilir.
Sindirilen veya deride üretilen D vitamininin, karaciğerde 25-hidroksivitamin D’ye (25-OH-D) hidroksilasyona uğraması, ardından öncelikle böbreklerde fizyolojik olarak aktif 1,25-dihidroksivitamin D’ye hidroksillenmesi gerekir. Bu aktif form kalsiyumun bağırsaktan emilimini artırır ve normal kemik mineralizasyonunu ve büyümesini sağlamak için gereklidir.
Bilimsel çalışmalar D vitamini eksikliğinin gebelik sırasında vejetaryenler, güneşe sınırlı maruz kalan kadınlar (örneğin soğuk iklimlerde yaşayanlar, kuzey enlemlerinde yasayanlar veya güneşten ve kıştan koruyucu giysiler giyenler), koyu tenliler arasında yaygın olduğunu göstermektedir. D vitamini eksikliği olan annelerin bebeklerinde de D vitamini eksikliği genellikle vardır.
Gebelikte olması gereken D vitamini seviyesi
Gebelikte olması gereken D vitamini seviyesi ile ilgili bir fikir birliği olmamasına rağmen, çoğu kişi kemik sorunlarından kaçınmak için en az 20 ng/mL serum seviyesine ihtiyaç duyulduğu konusunda hemfikirdir. Bazı uzmanlar D vitamini eksikliğinin dolaşımdaki 25-OH-D seviyesinin 32 ng/mL’den düşük olması olarak tanımlanmasını önermiştir. Hamilelik sırasında en uygun serum seviyesini belirleyebilmek için daha fazla bilimsel araştırmaya gerek vardır.
Şu anda, erken doğum veya preeklampsinin önlenmesi için D vitamini takviyesini önermek için yeterli kanıt bulunmamaktadır.

Doç. Dr. Işıl Köleli
2004 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu ve 2019 yılında doçent unvanını aldı. Kariyeri boyunca özellikle ürojinekoloji, tüp bebek ve genital estetik cerrahisi alanlarında uzmanlaşarak, birçok ulusal ve uluslararası bilimsel yayına imza attı. 2022 yılında Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Tüp Bebek Ünitesi’nin kurulumunda ve Ürojinekoloji ile Pelvik Rekonstrüktif Cerrahi polikliniğinin açılışında aktif rol aldı. Hâlen Antalya’daki özel muayenehanesinde genital estetik, ürojinekoloji, tüp bebek ve ileri düzey cerrahi alanlarında hizmet vermektedir. Evli ve üç çocuk annesidir.