It seems we can’t find what you’re looking for. Try with search.
Bu kategoride bir yazı bulunamadı.
"Menopoza mı giriyorum?" sorusu belirli bir yaşın üstündeki kadınlar tarafından sıklıkla sorulan ve cevabı çok merak edilen bir sorudur.
Anne karnındaki bebekte 7 milyon yumurta vardır, doğumla birlikte bebekte bu sayı 2 milyona iner, ergenlik doneminde 400 bine düşer ve her ay yaklaşık 1000 tanesinin içinden birkaç tanesi olgunlaşır ve diğer bin tanesi kaybedilir. Yumurta rezervinin bitmesi ile birlikte menopoz gerçekleşir.
Menopoz, kadının son adetinin ismidir. Son adete menopoz diyebilmek için sonrasında 1 yıl kadın adet görmemelidir. Menopozdan sonraki döneme postmenopozal dönem denir. Menopoz öncesinde adet değişimlerini kapsayan son 2 yıl ve menopoz sonrası 1 yıl ise perimenopozal dönem olarak adlandırılır.
Menopoz tanısı klinik bulgulara göre, yani hastanın son 1 yıl adet görmemesi ile geriye yönelik olarak konur. Hastanın yaptırmış olduğu laboratuar tahlilleri ikinci plandadır. AMH (antimüllerian hormon), FSH (follikül stimüle edici hormon), LH (lüteinize edici hormon), Estradiol üzerine calısmalar yapılmıstır ama elimizde bu laboratuar sonuçlarına göre menopoz yasını belirleyecek bir tetkik bulunmamaktadır. AMH değeri 1 in altında olan kadınların 10 yıl içerisinde menopoza giröe ihtimali yüksektir.
Erken menopoz belirtileri
Geç menopoz belirtileri
Sıcak basması şikayeti menopozda en sık görülen şikayettir. Östrojen hormonundaki dalgalanmalardan kaynaklanır.
Genç yaşta menopoza girmek, stres ,anksiyete ve depresyonu olan hastalarda daha sık görülür.
Görülme sıklığı % 85‘e kadar çıkabilir.
Sıcak basmaları; artmış kalp damar hastalığı riski ve artış kemik erimesi riski ile ilişkilidir.
Östrojen hormonunun dalgalanmalarının ve eksikliğinin, doğal hormonlarla tedavi edilmesi sıcak basmalarını iyileştirir. Östrojen tedavisi sonucunda kalp damar hastalığı riski, kemik erimesi riski, kas kitlesi kaybı azalır. Ayrıca tedaviye doğal progesteron eklenmesinin, uyku bozukluklarına, depresyona ve yine kemik erimesine olumlu etkileri olur.
Geçmiş yıllarda menopoz tedavilerinde kullanan östrojen ve progestin hormonu içeren menopoz ilaçları, sentetik olmalarından dolayı meme kanseri riskini minimal artırdığı için, menopoz tedavilerinde zorunla bir hal olmadıkça kullanılamıyordu. Malesef günümüzde sentetik menopoz ilaçları hala recete edilebilmektedir. Sentetik hormonlar doğum kontrol ilaçlarının içinde de bulunmaktadır. Fakat biz kiniğimizde menopoz tedavilerini, meme kanseri riskini artırmayan biyoeşdeğer hormonlarla düzenlemekteyiz.
Biyoeşdeğer hormon demek vücutta sentezlenen hormonla aynı moleküler yapıda hormon demek. Dolayısıyla vücuda olan uyumu çok iyi olmaktadır. Yan etkileri de sentetik hormonlara göre oldukça azdır. Biyoeşdeğer hormonlara örnek olarak, sıklıkla kullanılan insülin hormonunu ve tiroid hormonunu gösterebiliriz. Bu ilaçlar da biyoeşdeğer oldukları için diyabet ve hipotiroidi hastalarında güvenle kullanılmaktadır.
Günümüzde kullanılan hormonlar doğal moleküler formda olmasından dolayı meme kanseri riskini artırmıyor hatta bazı hayvan çalışmalarda meme kanseri riskini azaltabileceği dahi gösterildi. Dolayısı ile hem menopoz şikayetlerinin tedavisinde hem menopoza bağlı gelişen kalp damar hastalığı riski, kemik erimesi riski, vajinal kuruluk, demans, alzheimer gibi hastalıkların önlenmesinde longevity (uzun sağlıklı yaşam) protokollerinin bir parçası olarak biyoeşdeğer hormonlar kullanılmaktadır.
Sentetik menopoz hormonları ‘progestinler’ dir. Biyoeşdeğer menopoz ilacı ise progesterondur. Meme kanseri riskini artıran progestin hormonu malesef progesteron kelimesi ile bilim adamlarının söylemlerinde bile karıştırılabilmektedir. Bu yüzden menopoz tedavileri kanser yapıyor denildiğinde bahsedilen hormon progestin mi progesteron mu bilimsel çalışmaya dikkatle bakmak gerekir. Dikkatli bakıldığında bahsedilen hormonun progestin olduğunu her zaman tecrübe ediyoruz. Dogal biyoeşdeğer hormon progesteron meme kanseri riskini artırmamaktadır. Progesteron hormonunun kan seviyesi, kadınlar gebe kaldığında normale göre 1000 kat artabilmektedir ve vucut bu düzeyi dahi tolere edebilmektedir.
Menopozda kullanılan biyoeşdeğer hormon tedavileri ile kadınlarda beklen yaşam süresinin uzadığını gösteren iyi kalitede onlarca bilimsel çalışma vardır ve bu sayı giderek artmaktadır. Bir çalışmada , kadınların beklenen yasam süresini 12 yıl uzattığı gösterilmiştir. Bağırsak kanseri riskini düşürmesi de bir diğer faydasıdır.
Biyoeşdeğer hormonlar ilaç olmalrından dolayı elbette bazı hastalarda yan etki yapabilir. Bu yan etkiler genellikle kişinin sahip olduğu bireysel özelliklere göre değişebilmektedir. Bu noktalar hekiminizle muayene ve tahlil sonuçlarınıza göre ayrıntılı konuşulmalıdır.
Kliniğimizde menopoz tedavisini, fonksiyonel tıp yaklaşımı ile her bir hastanın hormon düzeylerini (bazen DUTCH testi ile) , mevcut hastalıklarını ve yaşam biçimlerini değerlendirerek, bireyselleştirerek, menopoza bağlı gelişebilecek hastalıkları önleme hedefi ile, kişiye özgü tedavi protokolleri ve longevity prosedürleri ile gerçekleştirmekteyiz.
Doç. Dr. Işıl Köleli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Antalya 2025
It seems we can’t find what you’re looking for. Try with search.